Varız. Buradayız. Hazırız.

Buradayız, görev almak için de destek olmak için de hazırız.

1953’den beri kadınların yanındayız.

KASAİD, Prof. Dr. Afet İnan ve arkadaşları tarafından 1953 yılında kurulmuştur. 1968 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile “Kamuya Yararlı Dernek” statüsünü kazanmıştır. Derneğin Genel Merkezi Ankara’dadır.

Derneğimiz kurulduğu günden bu yana, kadın haklarının korunması, geliştirilmesi ve eşitlik konularında gönüllü çalışmalar yürüten, kar amacı gütmeyen, kamu yararına çalışan bir dernektir.

KASAİD’in amacı:

  • Kadınların sosyal ve kültürel alanda gelişmeleri, toplumun eşit ve çağdaş birer bireyi olmaları yönünde çalışmalar yapmaktır.
  • Ayrıca kadınların karar mekanizmalarında yer almalarını teşvik etmek ve geliştirmek üzere çalışmalarını sürdürmektir.
  • Kadınların toplumdaki sosyal, kültürel ve siyasal durumunu belirleyen araştırmalar yapmaktır.

Dernek stratejileri:

  • Konferans, seminer, kurslar ve yarışmalar düzenlemek,
  • Aynı amaca yönelmiş diğer kadın dernekleri ve kuruluşlar ile işbirliği yapmak,
  • Kadınların eşitliği, yasal hakları ve haklarının geliştirilmesi konularında kamuoyu oluşturmak ve bu amaçla projeler geliştirmektir.
CEDAW

Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi​

Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi ya da CEDAW (İngilizce: Convention on the Elimination of All Forms of Discrimination Against Women), 1979’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve taraf devletlere kadınlara karşı ayrımcılığın tüm biçimlerini ortadan kaldırma yükümlülüğü getiren uluslararası bir sözleşmedir.

Birleşmiş Milletler bünyesinde yer alan sekiz temel insan hakları sözleşmesinden biridir. İnsan haklarına sadece erkek cinsiyetinin değil kadının da sahip olduğu vurgusu üzerinden biçimlendirilmiş bir metindir. “Kadınların Uluslararası Haklar Bildirgesi” olarak anılan bu düzenleme, kadın-erkek eşitliğinin yasalar önünde olduğu kadar fiilen de sağlanmasını öngörür.

Taraf devletler, kadınlara karşı ayrımcılığın tüm alanlarını ve biçimlerini tanımlamak, bunlara karşı önlemler geliştirmek yanında mağdurlara yardım etmek, şiddeti gerçekleştirenleri cezalandırmak yükümlülüğü altına girmektedir.

Ey kahraman Türk kadını!
Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.

— Mustafa Kemal Atatürk